Lotus Çiçeğinin Hikayesi ve Önemi

'Lotus, Nelumbo cinsinden yağmur ormanlarında yaşayan bitki türlerine verilen ad.' On iki taç yapraktan oluşan ve kutsal sayılan eşsiz bir güzellik.. Özellikle Hindistan ve Vietnam'ın geleneksel çiçeği olan Lotus, binlerce yıllık Doğu kültürlerini kapsamakta ve bugün hala en kutsal çiçeklerden biri olarak kabul edilmekteymiş. Nadir rastlanan 13 yapraklı türleri uğursuz kabul edilen bu güzelliğin diğer çiçeklerden farklı olarak bir yaşam döngüsü var. Çamura dayanan kökleriyle her gece karanlık nehir suyunda tazelenip, yaprakları üzerinde kalıntı bırakmadan yeni güne mucizevi bir şekilde yeniden çiçek açar. İnsanı sersemletmeye ve kendini sarsılmaz bir şekilde yeniden canlandırmaya iten Lotus çiçeği; inanılmaz bir günlük yaşam döngüsü, ölüm ve yalnızca ruhsal olarak tanımlanabilecek, ani ve kusursuz bir yeniden doğuşu anlatır. Yani aslında basitçe bu çiçek mantığa meydan okur. Örneğin bir lotus tohumu su olmadan binlerce yıl dayanabilir ve tam iki yüzyıl sonra çimlenebilir. Hindu kültüründe, tanrıların ve tanrıçaların lotus tahtlarına oturduğu söylenir. Budistlerde ise bir efsaneye göre, Buda yüzen bir nilüferin tepesinde ortaya çıkmış ve Dünya üzerindeki ilk ayak izlerini, lotus çiçeklerine bırakmıştır. Beyaz bir lotus saflığı simgelerken, sarı bir lotus ruhsal yükseliş ile ilişkilendirilmektedir. Lotus çiçeğinin bir bataklığın içerisinde böylesine temiz kalabilmek için usanmadan her gece temizlenip, yeni güne tazelenmiş şekilde başlaması, doğanın bize verdiği güzel ve özel mesajlardan biri dir. Belki de en önemlisi...Asla umudunu kaybetme, ve her gün yeni bir başlangıçtır ister ve de seçersen.. Bu güzel yazısı için Çiçek Akademi ye teşekkürler..